4 Aralık 2011 Pazar

Gölgeler, Siluetler, Sûretler

Katladık arşivinden...

GÖLGELER, SİLUETLER, SÛRETLER

Bir sen değilsin, donuk alacakaranlığın orta yerine ansızın düşen;
ufkun laciverdi boşluğuna dökülüp duran turuncu çizgilerine gözyaşlarını usul usul düşüren...
Bir sen değilsin, uğultulu zamanları küçük seslenişlerle çizip yüzünden geçiren;
ve saçları aynayla makas arasında gidip gelen...

Sen değilsin o, başka biridir;
mavimsi toz bulutuyla geceye inen, gölgendir;
gölgene çarpıp boşlukta kırılan, bir ötekindir; yani bir siluettir;
yani, harflerle arana girip seni sana zincirleyen bir siluetin uzayıp giden gölgesinden arta kalan bir başkasının sûretidir...

Sen değilsin bir, kendi ellerini bile taşımaktan acizken, başkalarının kurşuni gözlerine mahkûm edilen;
ve sen değilsin, yerli yersiz, sabah akşam incitilen;
ve sen değilsin bir, yazdıkça kendine yaklaşıp sadece kendini kanatan;
sûretlere alışan, gölgelerle konuşan;
ve yabancı birinin varlığıyla başbaşa kalan;
ve yazdıkça kendinden uzaklaşan...

Sen değilsin o, senin gölgendir;
saçları ayna karşısında uzayıp duran, aslında harflerindir;
yani, uykunu bölüp seni her sabah yatağından boğulur gibi uyandıran, harflere sızıp geceye dağılan, sararan kâğıtların kararan sûretidir;
ve kararan sûretlerin ufka dökülerek turuncu çizgilerle birleştiği sararan kâğıtlara mavimsi toz bulutuyla inen, sadece kalemindir...



Bu metin, şair Emel Güz'ün "Kadın Cevapsızdır" şiirine ‘cevaben’ kaleme alınmış ve Katladık dergisinin 2008 tarihli 6. sayısında, "Düşlem" sayfalarında yayımlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder